C
Candeğer Muradoğlu
Misafir
Webrazzi genel müdür yardımcısı Ahmet Buğra Ferah ile Ussal Danışmanlık Yönetici Ortağı Ussal Şahbaz'ın birlikte hazırladığı Politikod'un dördüncü bölümü yayınlandı. Politikod'un yeni bölümünde ABD'nin teknoloji sektöründe nasıl yükseldiği konuşuldu.
Ussal Şahbaz, "ABD ve Çin, dünyada iki büyük teknoloji devi" diyerek sözlerine başladı. ABD'yi interneti ve teknolojiyi doğuran, bir başka dünyada büyük şirketleri yaratmış bir ülke diye tanımlayan Buğra Ferah, bu durumun nedeninin ne olduğunu sordu.
Şahbaz, ABD’yi serbest pazar ekonomisi, liberalizm ve kapitalizmin beşiği olarak devletin minimum müdahalesi olan bir yer olarak görüldüğünü belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: "ABD bugün teknoloji ve girişimcilik sektörüne liderlik ediyorsa burada devletin katkısı yadsınmaz. Bence dünyanın herhangi bir yerinde teknoloji gelişmiş ise bunun bir noktasında devlet müdahalesi olmuştur. Mesela İsrail ve Estonya bunun çok güzel bir örneklerinden.
ABD, Soğuk Savaş döneminde Rusya Sputnik’i uzaya gönderdiğinde panik oldu. Bundan sonra büyük bir teknoloji atağı başlattı. Bunu Pentagon yani Savunma Bakanlığı üzerinden satın almalarla yaptı. Ülkedeki bütün çip endüstrisinden GPS’e kadar bir sürü bizim kullandığımız teknoloji hep bakanlığın sağladığı fonlarla geliştirildi. Geliştirilen askeri ürünler, daha sonra son kullanıcıya da sunuldu. Böylece teknoloji sektörü ilerledi. Bir taraftan teknoloji sektörünün gelişmesinin bir nedeni de Harvard, Stanford gibi dünyanın en iyi üniversitelerin orada olması. Dolayısıyla bir askeri alımlar bir de üniversite sisteminin gelişmesi sektörün ilerlemesini sağladı. Elbette bu işlerin arkasında devlet politikaları var. 1980’lerden sonra devlet ekonominin yavaş yavaş dışına çıkmaya başladı. Yani devletin müdahil olması azaldı. ABD’de şöyle bir İnternet ekonomisi çıkmış durumda. Her şey şirketlerin elinde. Yani büyük şirketler, İnternet ekonomisini domine ediyor. Bu durumun bir miktar girişimciliği söndürdüğü iddia ediliyor. Universty of Chicago’da yapılan bir araştırmaya göre; teknoloji alanında bir sektöre Google, Amazon gibi büyük şirketler girerse oraya yapılan girişim sermayesi yatırımları yüzde 36 düşüyor. Dolayısıyla şirketlerin büyümesi girişimciliğin önünü kesiyor. Son zamanlarda ABD’de yaşanan sıkıntı biraz da bundan kaynaklanıyor."
Buğra Ferah, "Peki, bugün ABD Hükümeti teknoloji sektörünü destekliyor mu?" diye sordu. Ussal Şahbaz da "Desteklemiyor desek yalan olur" ifadelerini kullandı. ABD’de birçok kurumsal destek mekanizması olduğunu, söylenilen kamu alımlarının bir kısmı hala yapıldığını kaydederek Donald Trump'ın göçmen politikasının sektörü olumsuz etkilediğinden bahsetti. Birçok şirketin vize alma zorluğu nedeniyle insan kaynağı bulmakta zorlandığını kaydetti. Şahbaz, bunu şu örnekle açıkladı: "Microsoft, Google ve Adobe’un CEO'ları Hintli. Üçü de aynı devlet liseden mezun. Demek ki göçmen iş gücü önemli ama ABD’nin genel bir politik sıkıntısı var."
ABD'yi polarize olmuş bir toplum olarak tanımlayan Şahbaz, "Kıyılardaki demokrat eyaletlerle ABD’nin taşrasındaki cumhuriyetçi eyaletler ayrılmış durumda. Bu iki kesim birbirini dinlemiyor. Bu yüzden ABD’de kanun yapmak çok zor. İkinci problem ABD’deki politikacılar çok yaşlı. Bunun en iyi örneği Biden ile Trump. İkisi de 80’nin üzerinde. İkisi de internet çağının insanları değil. Senatoda da aynı durum geçerli. Bu yüzden ciddi reformlar yapılamıyor" diye konuştu.
Geçen sene Başkan Joe Biden'ın krizi fırsata çevirdiğini belirten Şahbaz, Covid-19 salgını nedeniyle verilecek kamu harcamaları paketini büyük bir teknoloji paketi haline getirdiğini, iklim ve çip teknolojisi üzerine yatırım yapıldığını söyledi.
Avrupa'daki iklim teknolojileri alanında çalışan girişimler Avrupa'yı bırakıp ABD'ye gidiyor. Yani eskisi gibi yurt dışındaki ileri teknoloji işleri yapan şirketleri ve girişimcileri çekmeye başladığını belirtti.
Buğra Ferah ise "ABD'den bağımsız olarak üzerinde durulması gereken bir diğer konu ise California. Rakamlara bakıldığında burası ayrı bir ülke olsaydı Almanya ve Hindistan sonra dünyanın beşinci ekonomisi olarak sayılabilir. elle tutulamayan varlıkları üzerine kurulu bir ekonomi olarak tanımlanıyor. Kişi başı milli geliri 92 bin dolar. 2016'da California ayrılmak istedi. Sonra Covid-19 pandemisiyle oradakiler dışarıya dağıldı. Bu konuyla ilgili görüşlerin neler?" ifadelerini kullandı.
Şahbaz, "elle tutulamayan varlıkları üzerine kurulu bir ekonomilerde parayı çok az kişi kazandığına dikkat çekerek konuyu detaylıca açıkladı.
Kaynak : Webrazzi
Ussal Şahbaz, "ABD ve Çin, dünyada iki büyük teknoloji devi" diyerek sözlerine başladı. ABD'yi interneti ve teknolojiyi doğuran, bir başka dünyada büyük şirketleri yaratmış bir ülke diye tanımlayan Buğra Ferah, bu durumun nedeninin ne olduğunu sordu.
Şahbaz, ABD’yi serbest pazar ekonomisi, liberalizm ve kapitalizmin beşiği olarak devletin minimum müdahalesi olan bir yer olarak görüldüğünü belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: "ABD bugün teknoloji ve girişimcilik sektörüne liderlik ediyorsa burada devletin katkısı yadsınmaz. Bence dünyanın herhangi bir yerinde teknoloji gelişmiş ise bunun bir noktasında devlet müdahalesi olmuştur. Mesela İsrail ve Estonya bunun çok güzel bir örneklerinden.
ABD, Soğuk Savaş döneminde Rusya Sputnik’i uzaya gönderdiğinde panik oldu. Bundan sonra büyük bir teknoloji atağı başlattı. Bunu Pentagon yani Savunma Bakanlığı üzerinden satın almalarla yaptı. Ülkedeki bütün çip endüstrisinden GPS’e kadar bir sürü bizim kullandığımız teknoloji hep bakanlığın sağladığı fonlarla geliştirildi. Geliştirilen askeri ürünler, daha sonra son kullanıcıya da sunuldu. Böylece teknoloji sektörü ilerledi. Bir taraftan teknoloji sektörünün gelişmesinin bir nedeni de Harvard, Stanford gibi dünyanın en iyi üniversitelerin orada olması. Dolayısıyla bir askeri alımlar bir de üniversite sisteminin gelişmesi sektörün ilerlemesini sağladı. Elbette bu işlerin arkasında devlet politikaları var. 1980’lerden sonra devlet ekonominin yavaş yavaş dışına çıkmaya başladı. Yani devletin müdahil olması azaldı. ABD’de şöyle bir İnternet ekonomisi çıkmış durumda. Her şey şirketlerin elinde. Yani büyük şirketler, İnternet ekonomisini domine ediyor. Bu durumun bir miktar girişimciliği söndürdüğü iddia ediliyor. Universty of Chicago’da yapılan bir araştırmaya göre; teknoloji alanında bir sektöre Google, Amazon gibi büyük şirketler girerse oraya yapılan girişim sermayesi yatırımları yüzde 36 düşüyor. Dolayısıyla şirketlerin büyümesi girişimciliğin önünü kesiyor. Son zamanlarda ABD’de yaşanan sıkıntı biraz da bundan kaynaklanıyor."
Buğra Ferah, "Peki, bugün ABD Hükümeti teknoloji sektörünü destekliyor mu?" diye sordu. Ussal Şahbaz da "Desteklemiyor desek yalan olur" ifadelerini kullandı. ABD’de birçok kurumsal destek mekanizması olduğunu, söylenilen kamu alımlarının bir kısmı hala yapıldığını kaydederek Donald Trump'ın göçmen politikasının sektörü olumsuz etkilediğinden bahsetti. Birçok şirketin vize alma zorluğu nedeniyle insan kaynağı bulmakta zorlandığını kaydetti. Şahbaz, bunu şu örnekle açıkladı: "Microsoft, Google ve Adobe’un CEO'ları Hintli. Üçü de aynı devlet liseden mezun. Demek ki göçmen iş gücü önemli ama ABD’nin genel bir politik sıkıntısı var."
ABD'yi polarize olmuş bir toplum olarak tanımlayan Şahbaz, "Kıyılardaki demokrat eyaletlerle ABD’nin taşrasındaki cumhuriyetçi eyaletler ayrılmış durumda. Bu iki kesim birbirini dinlemiyor. Bu yüzden ABD’de kanun yapmak çok zor. İkinci problem ABD’deki politikacılar çok yaşlı. Bunun en iyi örneği Biden ile Trump. İkisi de 80’nin üzerinde. İkisi de internet çağının insanları değil. Senatoda da aynı durum geçerli. Bu yüzden ciddi reformlar yapılamıyor" diye konuştu.
Geçen sene Başkan Joe Biden'ın krizi fırsata çevirdiğini belirten Şahbaz, Covid-19 salgını nedeniyle verilecek kamu harcamaları paketini büyük bir teknoloji paketi haline getirdiğini, iklim ve çip teknolojisi üzerine yatırım yapıldığını söyledi.
Avrupa'daki iklim teknolojileri alanında çalışan girişimler Avrupa'yı bırakıp ABD'ye gidiyor. Yani eskisi gibi yurt dışındaki ileri teknoloji işleri yapan şirketleri ve girişimcileri çekmeye başladığını belirtti.
Buğra Ferah ise "ABD'den bağımsız olarak üzerinde durulması gereken bir diğer konu ise California. Rakamlara bakıldığında burası ayrı bir ülke olsaydı Almanya ve Hindistan sonra dünyanın beşinci ekonomisi olarak sayılabilir. elle tutulamayan varlıkları üzerine kurulu bir ekonomi olarak tanımlanıyor. Kişi başı milli geliri 92 bin dolar. 2016'da California ayrılmak istedi. Sonra Covid-19 pandemisiyle oradakiler dışarıya dağıldı. Bu konuyla ilgili görüşlerin neler?" ifadelerini kullandı.
Şahbaz, "elle tutulamayan varlıkları üzerine kurulu bir ekonomilerde parayı çok az kişi kazandığına dikkat çekerek konuyu detaylıca açıkladı.
Kaynak : Webrazzi