G
Gözde Ulukan
Misafir
Ericsson, pandemi sonrasını ve 5G'nin geleceğini ele alan iki ayrı rapor yayınladı. Farklı pazarlardaki eğilimleri vurgulayan yerel verilerin yer aldığı Ericsson Mobilite Raporu'nun (EMR) 20'nci sürümü geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Ericsson, 5G abone sayısının her gün yaklaşık bir milyon artarak toplam abone sayısının 2021 yılının sonunda 580 milyonu aşacağını öngörüyor. Son raporda yer alan bu öngörü, 5G'nin şimdiye kadar en hızlı benimsenen mobil nesil olacağı beklentisini güçlendiriyor. 5G'nin 4G ile karşılaştırıldığında aynı kilometre taşına iki yıl daha önce gelmesi ve bir milyar abone sayısını aşması bekleniyor.
Ericsson Mobilite Raporu'nun son sayısının yanı sıra 5G'nin penetrasyonunu ve dünya genelinde pazarlarda sahip olduğu muazzam potansiyelin değerlendirildiği, Ericsson ConsumerLab tarafından hazırlanan "Kentsel Gerçekliğin Geleceği" başlıklı Küresel Telekom Pazarı Raporu (GTM) raporu yayınlandı.
Ericsson'ın şu ana kadarki en büyük tüketici araştırması olan Ericsson ConsumerLab'ın bu raporu, Türkiye'deki tüketicilerin 15-79 yaş arası 1.000 ila 2.000 arasında kişinin katıldığı bir anket aracılığıyla pandemi sonrasında 2025 yılına kadar neler olacağına dair temel görüşlerini ortaya koyuyor.
Rapor, tüketicilerin "bir sonraki normale" girerken 2025 yılına kadar günlük çevrim içi faaliyetlerine 2 yeni çevrim içi hizmetin daha ekleneceğini ve pandemi öncesine göre çevrim içi faaliyetlere 9 saat daha fazla zaman ayrılacağını ortaya koyuyor. Orta düzey çevrim içi kullanıcıların pandemi sürecinde günlük yaşamlarında daha fazla hizmet kullanmaya başladığının altını çizen raporda önümüzdeki süreçte çevrim içi faaliyetlerdeki bu değişimle birlikte orta ve ileri düzey kullanıcılar arasındaki boşluğun kapanacağı belirtiliyor.
Covid-19 nedeniyle Türkiye'de okullarda ve üniversitelerde çevrim içi eğitim yüzde 90 oranında artarken uzaktan çalışma ise yüzde 45 oranında artış gösterdi. Uzaktan eğitim ve çalışmanın gelecekte yüzde 48 düzeyinde seyretmesi bekleniyor.
Covid-19 pandemisi, tüketicilerin önceliklendirme biçimlerinde değişikliklere neden oldu. Araştırma, Türkiye'deki tüketicilerin yüzde 57'sinin 2025 yılına kadar bir diploma almak veya becerilerini geliştirmek için e-öğrenme ve çevrim içi eğitim programlarına yöneleceğini gösteriyor. Ayrıca tüketicilerin yüzde 53'ü çevrim içi alışverişin fiziksel mağazaya gitmekten daha iyi bir deneyim olacağına inanıyor.
Bu süreçteki en önemli değişikliklerden biri de yerel alışverişin önceliklendirilmesi: Tüketicilerin yarısı, kısmen çevresel kaygılar nedeniyle 2025 yılında genel olarak yerel ürünleri tercih edeceklerini belirtiyor ve bunun gelecekte bir norm haline geleceğini düşünüyor. 2025 yılına kadar Türkiye’deki tüketicilerin yüzde 58'i yalnızca yerel olarak üretilen yiyecek ve ürünleri satın alacağını düşünüyor.
Kaynak : Webrazzi
Ericsson Mobilite Raporu'nun son sayısının yanı sıra 5G'nin penetrasyonunu ve dünya genelinde pazarlarda sahip olduğu muazzam potansiyelin değerlendirildiği, Ericsson ConsumerLab tarafından hazırlanan "Kentsel Gerçekliğin Geleceği" başlıklı Küresel Telekom Pazarı Raporu (GTM) raporu yayınlandı.
Ericsson'ın şu ana kadarki en büyük tüketici araştırması olan Ericsson ConsumerLab'ın bu raporu, Türkiye'deki tüketicilerin 15-79 yaş arası 1.000 ila 2.000 arasında kişinin katıldığı bir anket aracılığıyla pandemi sonrasında 2025 yılına kadar neler olacağına dair temel görüşlerini ortaya koyuyor.
Uzaktan eğitim ve çalışmanın gelecekte yüzde 48 düzeyinde seyretmesi bekleniyor
Rapor, tüketicilerin "bir sonraki normale" girerken 2025 yılına kadar günlük çevrim içi faaliyetlerine 2 yeni çevrim içi hizmetin daha ekleneceğini ve pandemi öncesine göre çevrim içi faaliyetlere 9 saat daha fazla zaman ayrılacağını ortaya koyuyor. Orta düzey çevrim içi kullanıcıların pandemi sürecinde günlük yaşamlarında daha fazla hizmet kullanmaya başladığının altını çizen raporda önümüzdeki süreçte çevrim içi faaliyetlerdeki bu değişimle birlikte orta ve ileri düzey kullanıcılar arasındaki boşluğun kapanacağı belirtiliyor.
Covid-19 nedeniyle Türkiye'de okullarda ve üniversitelerde çevrim içi eğitim yüzde 90 oranında artarken uzaktan çalışma ise yüzde 45 oranında artış gösterdi. Uzaktan eğitim ve çalışmanın gelecekte yüzde 48 düzeyinde seyretmesi bekleniyor.
Covid-19 pandemisi, tüketicilerin önceliklendirme biçimlerinde değişikliklere neden oldu. Araştırma, Türkiye'deki tüketicilerin yüzde 57'sinin 2025 yılına kadar bir diploma almak veya becerilerini geliştirmek için e-öğrenme ve çevrim içi eğitim programlarına yöneleceğini gösteriyor. Ayrıca tüketicilerin yüzde 53'ü çevrim içi alışverişin fiziksel mağazaya gitmekten daha iyi bir deneyim olacağına inanıyor.
Bu süreçteki en önemli değişikliklerden biri de yerel alışverişin önceliklendirilmesi: Tüketicilerin yarısı, kısmen çevresel kaygılar nedeniyle 2025 yılında genel olarak yerel ürünleri tercih edeceklerini belirtiyor ve bunun gelecekte bir norm haline geleceğini düşünüyor. 2025 yılına kadar Türkiye’deki tüketicilerin yüzde 58'i yalnızca yerel olarak üretilen yiyecek ve ürünleri satın alacağını düşünüyor.
Kaynak : Webrazzi