C
Candeğer Muradoğlu
Misafir
Elektrikli araçlar özellikle son 5 yıl içinde oldukça popülerleşti. Ama birçok kişi batarya nedeniyle oluşabilecek riskler nedeniyle bu araçlara mesafeli davranıyor. Bu noktada deprem, sel ve yangın gibi doğal afetlerde elektrikli arabaların ne kadar güvenli olduğu tartışmasını başlattı. Öte yandan ise bölgeye elektrik sağlanamadığı durumda buzdolabı ve temel ihtiyaçlarını elektrikli araçlarından sağlayanlar da oldu. Geçen ay Amerika Birleşik Devletleri'nin güneydoğusunu vuran Ian Kasırgası da bu tartışmaları öne çıkarttı.
Kasırga, Florida eyaletinde büyük yıkıma yol açtı. Kasırganın etkili olduğu bölgede 400 bin kişi elektriksiz kaldı. Çok sayıda evi su bastı. Bunun yanında 95 bin kayıtlı elektrikli araç olan eyalette yer alan elektrikli araçların yandığı haberleri gündeme geldi. Tuzlu suya maruz kalan araçların bataryaları korozyana uğraması elektrikli araçların alev almasına sebep oldu. Kasırgadan kaç elektrikli aracın etkilendiği henüz açıklanmadı.
Elektrikli arabalar, içten yanmalı motorlu araçlara göre doğal olarak daha güvenli olduğu kabul ediliyor. Tüm elektrikli araçların güç kaynağı olan lityum iyon bataryalar yanıcı olduğu biliniyor. Hasar gördüğünde kısa devre yapabilecek güç hücreleri sebebiyle yangına yol açabiliyor. Ancak içten yanmalı motorlu araçların kullandığı benzine kıyasla lityum iyon bataryaların yangın riski çok daha az.
Bir taraftan alev alan elektrikli araç haberleri etrafa yayılsa da kasırganın elektrik hatlarında neden olduğu soruna çözüm elektrikli araçlardan geldi. Bloomberg'in haberine göre Westley ve Sarah Ferguson adlı çifti sahip oldukları Ford F-150 Lightning'e bağladıkları uzatma kablosu sayesinde buzdolabı, televizyon, lambalarını çalıştırmayı başardı. Yani elektrikli araç, yedek bir batarya gibi çalıştı.
Deprem, sel, fırtına gibi doğal afetler dünyanın önemli gündemlerinden biri olacak sektör içinde tartışılan güvenlik şüphelerini iyice artırıyor. Ama bu iki uç örnek bu tartışmaya yeni bir boyut getirmiş olsa da güvenlik meselesinin nereye varacağı yani geleceğini batarya alanına yapılan Ar-Ge çalışmaları belirleyecek gibi duruyor.
Kaynak : Webrazzi
Kasırga, Florida eyaletinde büyük yıkıma yol açtı. Kasırganın etkili olduğu bölgede 400 bin kişi elektriksiz kaldı. Çok sayıda evi su bastı. Bunun yanında 95 bin kayıtlı elektrikli araç olan eyalette yer alan elektrikli araçların yandığı haberleri gündeme geldi. Tuzlu suya maruz kalan araçların bataryaları korozyana uğraması elektrikli araçların alev almasına sebep oldu. Kasırgadan kaç elektrikli aracın etkilendiği henüz açıklanmadı.
Elektrikli arabalar, içten yanmalı motorlu araçlara göre doğal olarak daha güvenli olduğu kabul ediliyor. Tüm elektrikli araçların güç kaynağı olan lityum iyon bataryalar yanıcı olduğu biliniyor. Hasar gördüğünde kısa devre yapabilecek güç hücreleri sebebiyle yangına yol açabiliyor. Ancak içten yanmalı motorlu araçların kullandığı benzine kıyasla lityum iyon bataryaların yangın riski çok daha az.
Bir taraftan alev alan elektrikli araç haberleri etrafa yayılsa da kasırganın elektrik hatlarında neden olduğu soruna çözüm elektrikli araçlardan geldi. Bloomberg'in haberine göre Westley ve Sarah Ferguson adlı çifti sahip oldukları Ford F-150 Lightning'e bağladıkları uzatma kablosu sayesinde buzdolabı, televizyon, lambalarını çalıştırmayı başardı. Yani elektrikli araç, yedek bir batarya gibi çalıştı.
Deprem, sel, fırtına gibi doğal afetler dünyanın önemli gündemlerinden biri olacak sektör içinde tartışılan güvenlik şüphelerini iyice artırıyor. Ama bu iki uç örnek bu tartışmaya yeni bir boyut getirmiş olsa da güvenlik meselesinin nereye varacağı yani geleceğini batarya alanına yapılan Ar-Ge çalışmaları belirleyecek gibi duruyor.
Kaynak : Webrazzi