D
Damla Aydın
Misafir
Çağımızın en büyük sorunlarından biri tüketim çılgınlığı, aslında hep vardı ama son yıllarda patlama yaşanmış durumunda. Nedir bu tüketim çılgınlığı derseniz; kişinin, ihtiyacı olmadığı halde daha fazlasını almasıdır. Özellikle firmaların psikolojik hileler, reklamlar ile sürekli yenilikler yapması, ürünü ihtiyacınız olamadığı halde bile ihtiyacınız haline getirmesidir. İhtiyaç adı altında alınan ürünlere gerçekten ihtiyacımız var mı? Kendimize sormamız gereken esas soru aslında budur.
İhtiyaç dediğimiz ürünler yaşam tarzına göre değişim gösterebilir. En basit örneği şehirden uzak yaşayanla ile şehirde yaşayanlar arasında farkları göz önünde bulundurun. Özellikle covid pandemisi sonrası yapılan araştırmalara göre son 50-100 yıl arasında ihtiyaç tanımı oldukça değişse de bana göre ihtiyaç denildiği zaman giyinme, barınma, beslenme gibi temel ihtiyaçlar baz alınmalıdır. Peki satın aldığınız şeye gerçekten ihtiyacınız var mı? Neden daha fazla tüketiyoruz? Hepsi blog yazımızda.
Bence tüketim çılgınlığının başlıca sebebi doyumsuzluk. Neden en iyisine sahip olduğumuz zaman mutlu olacağız düşüncesi oluyor? Kişileri rahatlatmak amacıyla sürekli ‘almaya’ daha fazla yoğunlaşır ve duygusal boşluğun kapanacağına inanmaktadır. Ama öyle olmadığının farkına vardığında daha büyük boşluklara düşecektir. Tam olarak tatmin olamama meselesi, yaşanılan boşluğu dolduramama ve güven boşluğu gibi kavramlar kişileri alışverişe yöneltmektedir. Son olarak yapılan araştırmalara göre doyumsuzluk maalesef şiddetli depresyona da sebep olmaktadır.
Covid-19 salgınının da getirdiği yeni düzen ile kişiler artık ‘online’ olarak alışverişe yönelmiş durumda. İlk sokağa çıkma yasağı ile birlikte izdihamı unutamıyorum, kişilerde panik ve korku vardı. Hepimiz evlerimize gıda malzemesi depoladık. Kalsın dursun bir şey olmaz düşüncesi ile daha sonra bu da vardı tüketelim düşüncesi hep oldu. Sonra kişilerde online alışveriş çılgınlığı başladı, sanal ortamda ödenen para (kredi kartı meselesi) cebinizden çıkmadığı için hep daha fazla almaya yönlendirdi.
Tüketim çılgınlığının aslında en büyük tetikleyicisi Black Friday gibi özel indirim günleri. Black Friday çılgınlığı, özellikle Amerika’da Şükran Günü’nden sonraki ilk cumaya denk gelmektedir. Bu dönem markaların çok büyük indirimler yapması ile insanlar alışveriş çılgınlığına sürüklenmektedir. Black Friday artık tüm dünyaya çılgın bir şekilde yayılmış durumda.
Ve bu çılgınlık başka indirim günlerini de doğurdu. En uzun gece, en uzun gündüz, çılgın pazartesi, pembe günler vb gibi indirim günlerinde insanlar gerçekten ihtiyacı olmasa da sırf çok indirim yapılmış diye alışverişe yönelmiş durumda. Bu indirim günlerinde gerçekten ihtiyacınız var mı diye bir düşünmenizi tavsiye ediyorum. Ya da tek başınıza değil de arkadaşınız, aileniz, bir yakınınız ile birlikte alışveriş yapabilirsiniz.
Tüketim çılgınlığının israfa ve doğal kaynakların zarar görüp azalmasına sebep olduğunu unutmamak gerekiyor. Sonuç olarak dünyadaki kaynakların bir gün tükeneceğini unutmayalım. Evde ne kadar fazlalığınız var ise çevrenizdeki kişilere verin. Giymediğiniz kıyafetleri değerlendirin, tamirat gerekiyorsa terziye götürün. Geri dönüşüm videoları izleyip elinizdeki eşyaları tekrardan değerlendirin. Tamir etmeyi, boyama yapmayı öğrenin. Geleceğimiz için hepimiz için, doğaya olan saygınızı yitirmemeniz dileği ile. Sağlıklı günler dilerim.
The post ÇAĞIMIZIN YENİ SORUNU TÜKETİM ÇILGINLIĞI NEDİR? appeared first on Eldori Blog.
Kaynak : Eldori
İhtiyaç dediğimiz ürünler yaşam tarzına göre değişim gösterebilir. En basit örneği şehirden uzak yaşayanla ile şehirde yaşayanlar arasında farkları göz önünde bulundurun. Özellikle covid pandemisi sonrası yapılan araştırmalara göre son 50-100 yıl arasında ihtiyaç tanımı oldukça değişse de bana göre ihtiyaç denildiği zaman giyinme, barınma, beslenme gibi temel ihtiyaçlar baz alınmalıdır. Peki satın aldığınız şeye gerçekten ihtiyacınız var mı? Neden daha fazla tüketiyoruz? Hepsi blog yazımızda.
DOYUMSUZLUK MESELESİ
Bence tüketim çılgınlığının başlıca sebebi doyumsuzluk. Neden en iyisine sahip olduğumuz zaman mutlu olacağız düşüncesi oluyor? Kişileri rahatlatmak amacıyla sürekli ‘almaya’ daha fazla yoğunlaşır ve duygusal boşluğun kapanacağına inanmaktadır. Ama öyle olmadığının farkına vardığında daha büyük boşluklara düşecektir. Tam olarak tatmin olamama meselesi, yaşanılan boşluğu dolduramama ve güven boşluğu gibi kavramlar kişileri alışverişe yöneltmektedir. Son olarak yapılan araştırmalara göre doyumsuzluk maalesef şiddetli depresyona da sebep olmaktadır.
ÇILGINLAR GİBİ ALIŞVERİŞ YAPMAK (ONLINE)
Covid-19 salgınının da getirdiği yeni düzen ile kişiler artık ‘online’ olarak alışverişe yönelmiş durumda. İlk sokağa çıkma yasağı ile birlikte izdihamı unutamıyorum, kişilerde panik ve korku vardı. Hepimiz evlerimize gıda malzemesi depoladık. Kalsın dursun bir şey olmaz düşüncesi ile daha sonra bu da vardı tüketelim düşüncesi hep oldu. Sonra kişilerde online alışveriş çılgınlığı başladı, sanal ortamda ödenen para (kredi kartı meselesi) cebinizden çıkmadığı için hep daha fazla almaya yönlendirdi.
BLACK FRIDAY VE İNDİRİM GÜNLERİ
Tüketim çılgınlığının aslında en büyük tetikleyicisi Black Friday gibi özel indirim günleri. Black Friday çılgınlığı, özellikle Amerika’da Şükran Günü’nden sonraki ilk cumaya denk gelmektedir. Bu dönem markaların çok büyük indirimler yapması ile insanlar alışveriş çılgınlığına sürüklenmektedir. Black Friday artık tüm dünyaya çılgın bir şekilde yayılmış durumda.
Ve bu çılgınlık başka indirim günlerini de doğurdu. En uzun gece, en uzun gündüz, çılgın pazartesi, pembe günler vb gibi indirim günlerinde insanlar gerçekten ihtiyacı olmasa da sırf çok indirim yapılmış diye alışverişe yönelmiş durumda. Bu indirim günlerinde gerçekten ihtiyacınız var mı diye bir düşünmenizi tavsiye ediyorum. Ya da tek başınıza değil de arkadaşınız, aileniz, bir yakınınız ile birlikte alışveriş yapabilirsiniz.
GEREKSİZ TÜKETİMDEN NASIL UZAK DURABİLİRİZ?
- Öncelikle ihtiyaçlarınızı isteklerinizin önünde tutun.
- Aile içi planı arttırın, not alın ihtiyaç listesi oluşturun. Gereksiz bir şey almayın.
- Reklam izlemekten kaçının, özellikle çocuklarınıza reklam izletmeyin.
- Alışveriş merkezlerinde uzun zaman geçirmeyin.
- Sosyal ve kültürel aktivitelere odaklanın.
- Hobiler edinin bir hobiniz olsun.
- Karnınız aç iken kesinlikle alışveriş yapmayın.
- Geri dönüşüme ve sürdürebilir yaşama odaklanın.
- Bayat ekmekleri değerlendirin. İsraf etmeyin.
- Tasarruf edin, gereksiz yere elektrik su tüketiminden kaçının.
Tüketim çılgınlığının israfa ve doğal kaynakların zarar görüp azalmasına sebep olduğunu unutmamak gerekiyor. Sonuç olarak dünyadaki kaynakların bir gün tükeneceğini unutmayalım. Evde ne kadar fazlalığınız var ise çevrenizdeki kişilere verin. Giymediğiniz kıyafetleri değerlendirin, tamirat gerekiyorsa terziye götürün. Geri dönüşüm videoları izleyip elinizdeki eşyaları tekrardan değerlendirin. Tamir etmeyi, boyama yapmayı öğrenin. Geleceğimiz için hepimiz için, doğaya olan saygınızı yitirmemeniz dileği ile. Sağlıklı günler dilerim.
The post ÇAĞIMIZIN YENİ SORUNU TÜKETİM ÇILGINLIĞI NEDİR? appeared first on Eldori Blog.
Kaynak : Eldori
