C
Candeğer Muradoğlu
Misafir
Takvimler bugün 8 Mart'ı gösteriyor. Dünya üzerinde kadınların hak, adalet ve özgürlük arayışı ve talebi üzerinden 100 yıldan fazla bir zaman geçti. Kadınlar günü pek çok kadın açısından daha farklı anlamlar taşıyor.
Özellikle 19'uncu yüzyılda büyük önem kazanan kadın hakları kavramı, kadınların erkeklerle eşit şekilde sahip olduğu hakların tamamını niteliyor. Bu noktada sağlık hakkı oldukça kritik bir noktaya konumlanıyor. FemTech girişimleri toplumsal cinsiyet eşitliği, çeşitlilik ve kapsayıcılık çerçevesinde sosyo-kültürel tabuları yıktı. Çünkü genel olarak uygulanan politikalar nedeniyle devlet ve kurumlar, sağlık alanında kadınların ihtiyaçlarını karşılamak konusunda yetersiz kaldı. Bu alana yapılan yatırımlar ve kadın sağlığı konusuna yönelik farkındalığı artırdı.
Femtech sektörünün ele aldığı konular menstrüasyon ya da doğum kontrolünden çok daha fazlası anlamına geliyor. Sektör; regl periyodu, doğurganlık ve doğum kontrolü, menopoz, pelvik sağlığı, emzirme, cinsel sağlık, hormonal bozukluklar ve genel sağlık gibi kategorileri ele alıyor.
Bu girişimler ağırlıklı olarak ABD'de faaliyet gösteriyor. ABD'den sonra İngiltere ve İsrail geliyor. Son dönemde ise Almanya ve Fransa'da FemTech'lerin sayısı hızlı artmaya başladı. Hatta İspanya ve özellikle Katalan bölgesinin FemTech alanında öne çıkan merkezlerden biri olması bekleniyor.
Türkiye'de Femtech sektörünün ele aldığı konu çoğunlukla menstrüasyon odağında ilerliyor. Bu konuya odaklanan girişimlerin başında Pepapp geliyor. Emrah Yiğit, Berke Uygun ve Tolga Araboğlu tarafından kurulan adet takvimi uygulaması olarak konumlanıyor. Kadınların regl, yumurtlama ve doğurganlık dönemlerini yakından takip ediyor. Uygulama kullanıcısının istek ve ihtiyaçlarını dikkate alarak kişiye özel tavsiye ve mesajlar yolluyor.
2 milyondan fazla kullanıcısı olan uygulamada ovülasyon günü, regle kaç gün kaldığı ya da reglin kaçıncı gününde olduğu gibi çeşitli bilgiler yer alıyor. Nisan 2020'de Erdem Yurdanur ve Kokteyl'den 225 bin dolar yatırım alan Pepapp, Bensu Soral Baş'tan da yatırım aldı.
Doruk Akpek, Eren Üngör ve Naz Özbek tarafından kurulan Beije, kullanıcıların web sitesi üzerinden organik menstrüel ürün seçeneklerinden kendi regl dönemlerine özgü bir paket oluşturmalarına olanak sağlıyor. Yeni nesil organik menstrüel ürünler markası olarak konumlanan platform, abonelik servisi sunuyor. Beije'in kutusu ürün içeriğinin piyasadaki muadillerinden farklılaşıyor.
Kutudaki ürün miktarı kullanıcı tarafından belirlenebiliyor. Şirketin amacı ihtiyaç sahiplerinin menstrüel ürünlere doğru ve güvenilir biçimde ulaşamaması, bu yüzden sağlıklarını riske atan alternatiflere yönelmek zorunda kalması olarak regl yoksulluğuyla mücadele etmek.
Alara Akçasız ve Zeynep Akçasız tarafından meme kanserinin erken teşhisini kolaylaştırmak amacıyla kuruldu. Ayda sadece 5 dakikalık bir kullanım süresi ile doğru zamanda doğru meme muayene yapıp telefon aracılığıyla iletişim kuran bir sütyen geliştirdi.
Akıllı sütyen önce göğüse doğru şişmeye başlıyor. Göğüsün her noktasına basınç uyguluyor. Basınca karşı aldığı tepki sütyen içindeki devrelerle akıllı telefona iletiliyor. Verilere göre yeni kitle var mı, var olan kitlenin önceki muayeneye göre değişimi görülebiliyor.
Triwi girişiminin geliştirdiği bu ürün, her yıl meme kanseri teşhisi konulan neredeyse 1.5 milyon kadın için devrim niteliğinde. Çünkü meme kanseri diğer kanser türlerine göre erken teşhis edildiğinde hastanın yaşama oranı yüzde 93.
Türkiye'de FemTech dışında kadınları odağına alan girişimler arasında Mina İlköz ve Melike Aydın tarafından kurduğu UP School da var. Kadınlara meslek eğitiminde fırsat eşitliği sağlamak için faaliyete geçen şirket, bir YGA girişimi olarak konumlanıyor.
UP School, teknoloji alanında açtığı eğitim programları ile kadın yazılımcılar yetiştirirken bir yandan da doğru pozisyon ile doğru adayı eşleştiren platformu sayesinde şirketlerin yetenek arayışına çözüm oluyor. Yani yerel eğitim programlarının aksine global ölçekte yoğun ve pratik odaklı mesleki yetkinlik kazanımı sunan programlar, mezunların işe girdikleri şirketlerde ilk günden itibaren değer yaratmasını amaçlıyor.
FemTech, kadın ihtiyaçları ve sorunlarının tespitine odaklanan dijital sağlık sektörünün en hızlı büyüyen kategorilerinden biri. Bu pazarın büyüklüğünün 2030 yılına kadar 103 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. 20'nci yüzyılın başından itibaren tıp alanında kadınlar üzerine yapılan araştırmalar gebelik hastalıkları ve doğum üzerineydi. Kadınların genel yaşamları içerisinde sağlıklı olabilmeleri ve karşılaştıkları hastalıklar ile nasıl baş edebilecekleri konusunda çeşitli çalışmalar yapıldı.
Yukarıdaki tabloya bakıldığında Türkiye'de bu alan pek keşfedilmediğini ve diğer ülkelerle karşılaştırıldığında bu işin oldukça gerisinde kalıyor olduğunu gördük. Dolayısıyla bu alandaki boşluk beraberinde girişimciler için büyük bir fırsat barındırıyor.
Kaynak : Webrazzi
Özellikle 19'uncu yüzyılda büyük önem kazanan kadın hakları kavramı, kadınların erkeklerle eşit şekilde sahip olduğu hakların tamamını niteliyor. Bu noktada sağlık hakkı oldukça kritik bir noktaya konumlanıyor. FemTech girişimleri toplumsal cinsiyet eşitliği, çeşitlilik ve kapsayıcılık çerçevesinde sosyo-kültürel tabuları yıktı. Çünkü genel olarak uygulanan politikalar nedeniyle devlet ve kurumlar, sağlık alanında kadınların ihtiyaçlarını karşılamak konusunda yetersiz kaldı. Bu alana yapılan yatırımlar ve kadın sağlığı konusuna yönelik farkındalığı artırdı.
Femtech sektörünün ele aldığı konular menstrüasyon ya da doğum kontrolünden çok daha fazlası anlamına geliyor. Sektör; regl periyodu, doğurganlık ve doğum kontrolü, menopoz, pelvik sağlığı, emzirme, cinsel sağlık, hormonal bozukluklar ve genel sağlık gibi kategorileri ele alıyor.
Bu girişimler ağırlıklı olarak ABD'de faaliyet gösteriyor. ABD'den sonra İngiltere ve İsrail geliyor. Son dönemde ise Almanya ve Fransa'da FemTech'lerin sayısı hızlı artmaya başladı. Hatta İspanya ve özellikle Katalan bölgesinin FemTech alanında öne çıkan merkezlerden biri olması bekleniyor.
Türkiye'deki FemTech'lerin odağı: Menstrüasyon
Türkiye'de Femtech sektörünün ele aldığı konu çoğunlukla menstrüasyon odağında ilerliyor. Bu konuya odaklanan girişimlerin başında Pepapp geliyor. Emrah Yiğit, Berke Uygun ve Tolga Araboğlu tarafından kurulan adet takvimi uygulaması olarak konumlanıyor. Kadınların regl, yumurtlama ve doğurganlık dönemlerini yakından takip ediyor. Uygulama kullanıcısının istek ve ihtiyaçlarını dikkate alarak kişiye özel tavsiye ve mesajlar yolluyor.
2 milyondan fazla kullanıcısı olan uygulamada ovülasyon günü, regle kaç gün kaldığı ya da reglin kaçıncı gününde olduğu gibi çeşitli bilgiler yer alıyor. Nisan 2020'de Erdem Yurdanur ve Kokteyl'den 225 bin dolar yatırım alan Pepapp, Bensu Soral Baş'tan da yatırım aldı.
Amacı, regl yoksulluğunu sonlandırmak
Doruk Akpek, Eren Üngör ve Naz Özbek tarafından kurulan Beije, kullanıcıların web sitesi üzerinden organik menstrüel ürün seçeneklerinden kendi regl dönemlerine özgü bir paket oluşturmalarına olanak sağlıyor. Yeni nesil organik menstrüel ürünler markası olarak konumlanan platform, abonelik servisi sunuyor. Beije'in kutusu ürün içeriğinin piyasadaki muadillerinden farklılaşıyor.
Kutudaki ürün miktarı kullanıcı tarafından belirlenebiliyor. Şirketin amacı ihtiyaç sahiplerinin menstrüel ürünlere doğru ve güvenilir biçimde ulaşamaması, bu yüzden sağlıklarını riske atan alternatiflere yönelmek zorunda kalması olarak regl yoksulluğuyla mücadele etmek.
Kanser tarama sütyeni: Triwi
Alara Akçasız ve Zeynep Akçasız tarafından meme kanserinin erken teşhisini kolaylaştırmak amacıyla kuruldu. Ayda sadece 5 dakikalık bir kullanım süresi ile doğru zamanda doğru meme muayene yapıp telefon aracılığıyla iletişim kuran bir sütyen geliştirdi.
Akıllı sütyen önce göğüse doğru şişmeye başlıyor. Göğüsün her noktasına basınç uyguluyor. Basınca karşı aldığı tepki sütyen içindeki devrelerle akıllı telefona iletiliyor. Verilere göre yeni kitle var mı, var olan kitlenin önceki muayeneye göre değişimi görülebiliyor.
Triwi girişiminin geliştirdiği bu ürün, her yıl meme kanseri teşhisi konulan neredeyse 1.5 milyon kadın için devrim niteliğinde. Çünkü meme kanseri diğer kanser türlerine göre erken teşhis edildiğinde hastanın yaşama oranı yüzde 93.
Kadın yazılımcı geliştiriyor
Türkiye'de FemTech dışında kadınları odağına alan girişimler arasında Mina İlköz ve Melike Aydın tarafından kurduğu UP School da var. Kadınlara meslek eğitiminde fırsat eşitliği sağlamak için faaliyete geçen şirket, bir YGA girişimi olarak konumlanıyor.
UP School, teknoloji alanında açtığı eğitim programları ile kadın yazılımcılar yetiştirirken bir yandan da doğru pozisyon ile doğru adayı eşleştiren platformu sayesinde şirketlerin yetenek arayışına çözüm oluyor. Yani yerel eğitim programlarının aksine global ölçekte yoğun ve pratik odaklı mesleki yetkinlik kazanımı sunan programlar, mezunların işe girdikleri şirketlerde ilk günden itibaren değer yaratmasını amaçlıyor.
Türkiye'de FemTech pazarı
FemTech, kadın ihtiyaçları ve sorunlarının tespitine odaklanan dijital sağlık sektörünün en hızlı büyüyen kategorilerinden biri. Bu pazarın büyüklüğünün 2030 yılına kadar 103 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. 20'nci yüzyılın başından itibaren tıp alanında kadınlar üzerine yapılan araştırmalar gebelik hastalıkları ve doğum üzerineydi. Kadınların genel yaşamları içerisinde sağlıklı olabilmeleri ve karşılaştıkları hastalıklar ile nasıl baş edebilecekleri konusunda çeşitli çalışmalar yapıldı.
Yukarıdaki tabloya bakıldığında Türkiye'de bu alan pek keşfedilmediğini ve diğer ülkelerle karşılaştırıldığında bu işin oldukça gerisinde kalıyor olduğunu gördük. Dolayısıyla bu alandaki boşluk beraberinde girişimciler için büyük bir fırsat barındırıyor.
Kaynak : Webrazzi