T
Tuğçe İçözü
Misafir
NFT ve Dijital Sanat'ın yeni bölümüne dijital sanatçı ve besteci Mehmet Ünal konuk oldu. Müzik hayatına 13 yaşında başlayan Mehmet Ünal, Hacetepe Üniversitersi'nde orkestra şefliği ve bestecilik okudu. Orkestra şefliği ve orkestra aranjörlüğü deneyimleriyle dikkat çeken Ünal, fiziğe olan ilgisi ile dijital müzik üretimine yöneldi.
Ünal, dijital müziğe olan ilgisiyle beraber, programcılık yeteneklerini de geliştirdi. Röportajda yeni sesler ve yeni enstrüman arayışı ile bu alana yöneldiğini belirten Ünal, Mozart ve Beethoven gibi ustaların yolundan gitmek için dijital müzik üretimine odaklandığını dile getiriyor.
Ünal, dijital müzik üretiminde kullanılan araçlardan ziyade özgünlüğün ön planda olması gerektiğini belirtiyor. Kullanmak istediği bir synthesizer'ı örnek veren Ünal, bu aracı satın alamadığı yıllarda, devre haritasına bakarak, dijitalde kodladığını anlatıyor. Yaklaşık 3 yıl boyunca kendini programlama öğrenmeye adayan Mehmet Ünal, özgün olmanın tek yolunun kendi müzik yazılımını geliştirmek olduğu sonucuna vardığını aktarıyor.
Mehmet Ünal eserlerinde ses dalgalarıyla çalışarak, görsel çıktılar elde ediyor. Örneğin bir ses dalgasını, sinüs dalgasını X ve Y düzlemlerine gönderip bunların arasında bir korelasyon yakalıyor ve dans ettiriyor. Ortaya çıkardığı eselerin görsel yönünü bir gözlem olarak nitelendiren Ünal, "Teknoloji benim bu gözlemi yapmamı sağlayan temel araç oldu ve insanlara buradaki muhteşemliği buradaki mucizeyi gösterdim. Çünkü bu bir mucize, bu bir gerçek." diyor.
NFT pazar yerlerinin yarattığı "hype" etkisini de dile getiren Ünal "Gerçekte bir sanatçının normal hayatta da bir değeri varsa onun dijitalde de bir değeri vardır, NFT pazarında da bir değeri vardır, bu değişmez." yorumunda bulunuyor. Başarılı olmak isteyen sanatçıların ısrarcı, araştırmacı ve özgün olması gerektiğini ifade ediyor.
Bu arada Mehmet Ünal'ın dijital sanat yayın platformu De Artium'un kurucu ortaklarından biri olduğunu söyleyelim Üstelik Mehmet Ünal ve Hakan Yılmaz'ın birlikte ürettiği projeler de mevcut. Sanatın yakında fiber optik kablolar içinde yapılmaya başlanacağını söyleyen Ünal, "kuantum sanatları çıkmak üzere.." diyor.
Kaynak : Webrazzi
Ünal, dijital müziğe olan ilgisiyle beraber, programcılık yeteneklerini de geliştirdi. Röportajda yeni sesler ve yeni enstrüman arayışı ile bu alana yöneldiğini belirten Ünal, Mozart ve Beethoven gibi ustaların yolundan gitmek için dijital müzik üretimine odaklandığını dile getiriyor.
Ünal, dijital müzik üretiminde kullanılan araçlardan ziyade özgünlüğün ön planda olması gerektiğini belirtiyor. Kullanmak istediği bir synthesizer'ı örnek veren Ünal, bu aracı satın alamadığı yıllarda, devre haritasına bakarak, dijitalde kodladığını anlatıyor. Yaklaşık 3 yıl boyunca kendini programlama öğrenmeye adayan Mehmet Ünal, özgün olmanın tek yolunun kendi müzik yazılımını geliştirmek olduğu sonucuna vardığını aktarıyor.
Mehmet Ünal eserlerinde ses dalgalarıyla çalışarak, görsel çıktılar elde ediyor. Örneğin bir ses dalgasını, sinüs dalgasını X ve Y düzlemlerine gönderip bunların arasında bir korelasyon yakalıyor ve dans ettiriyor. Ortaya çıkardığı eselerin görsel yönünü bir gözlem olarak nitelendiren Ünal, "Teknoloji benim bu gözlemi yapmamı sağlayan temel araç oldu ve insanlara buradaki muhteşemliği buradaki mucizeyi gösterdim. Çünkü bu bir mucize, bu bir gerçek." diyor.
NFT pazar yerlerinin yarattığı "hype" etkisini de dile getiren Ünal "Gerçekte bir sanatçının normal hayatta da bir değeri varsa onun dijitalde de bir değeri vardır, NFT pazarında da bir değeri vardır, bu değişmez." yorumunda bulunuyor. Başarılı olmak isteyen sanatçıların ısrarcı, araştırmacı ve özgün olması gerektiğini ifade ediyor.
Bu arada Mehmet Ünal'ın dijital sanat yayın platformu De Artium'un kurucu ortaklarından biri olduğunu söyleyelim Üstelik Mehmet Ünal ve Hakan Yılmaz'ın birlikte ürettiği projeler de mevcut. Sanatın yakında fiber optik kablolar içinde yapılmaya başlanacağını söyleyen Ünal, "kuantum sanatları çıkmak üzere.." diyor.
Kaynak : Webrazzi
