T
Tuğçe İçözü
Misafir
Geçtiğimiz haftadan bu yana Twitter kripto para piyasasının çakılışıyla çalkalanıyor. Bir yanda birikimlerini kaybetme korkusu içinde hareket edenler, bir yanda satmadıkça kaybetmezsin mottosunu benimseyenler, bir diğer yanda dibi gördük düşüncesiyle düşük fiyattan alım yapanlar mevcut.
Bu bağlamda bu hafta yaptığımız röportajlarla son bir haftada sert düşüşler yaşayan kripto para piyasasının geleceğinin nasıl şekilleneceğini sizlere aktarmaya çalıştık. Bugün ise kripto para piyasasının çöküşünün arkasındaki nedenleri ele almak istiyorum. Bunun için Luna, Lido ve Celsius projelerinin piyasa üzerindeki rolüne yakından bakmakta fayda var.
Öncelikle kripto para piyasasının diğer borsalara kıyasla çok daha fazla şeffaflık içerdiğini belirtelim. Yatırımcıların, alım-satım emirlerine ve cüzdan hareketlerine dair verilere kolaylıkla erişebiliyorsunuz. Bu da beraberinde geniş bir hareket alanı sağlıyor. Market yapıcı dediğimiz, milyar dolarlık işlemler gerçekleştiren kripto yatırımcılarının, belli stratejilerle hareket etmesi piyasayı derinden etkiliyor. Veriler arttıkça, bu aşağı ya da yukarı yönlü hareketler de şiddetini artırıyor.
Son zamanlarda gördüğümüz çöküşler ise güvenilir ekonomik modellerle ilerlemeyen projelerle yakından ilişkili.
Biraz başa saralım. Bitcoin'de gördüğümüz Proof of Work'un, Ethereum'da yerini Proof of Stake'e bırakmasıyla, Validator'lar, en az 32 ETH olarak sakladıkları varlıkları karşısında faizlerle ödüllendiriliyor. Ethereum'un bireysel yatırımcıları, Validator'a dönüştürmek için kullandığı faiz kurgusu, havuzlar aracılığıyla da hayata geçebiliyor.
Bu arada Stake amacıyla kullanılan ETH'leri ETH 2.0 olarak tanınan birleşmeye kadar kullanmak mümkün değil. Birleşmenin tam tarihi henüz kesinleşmiş olmasa da, 6 ay içinde Ether 2.0'a geçilmesi planlanıyor. Stake edilen ETH'lerin 1 yıl içinde kademeli olarak kullanıma açılması bekleniyor.
Bununla beraber, ETH'nin staking modeli, ekonomik modeli sarsılabilecek projeler tarafından kendi tokenlarını öne çıkarmak adına kopyalanabiliyor. Elinde bulundurduğu likiditeden ve imkanlarından çok daha yüksek faizler teklif eden bu projeler, başlangıçta yatırımcıların ilgisini çekse de uzun vadede ayakta kalamadığı gibi piyasanın dalgalanmasında kritik bir rol üstlenmiş oluyor.
Hatırlarsanız geçtiğimiz haftalarda Bitcoin'in çöküşünü tetikleyen UST saldırısının nasıl gerçekleştiğini sizlere aktarmıştık. Benzer bir yaklaşım ile ilerleyen Luna Foundation Guard'ın stablecoin'i UST'yi, algoritmik olarak dolara endeksleyebilmek adına rezerv bulundurması gerekiyordu.
Luna Foundation Guard, UST'yi tekrar 1 dolara eşitlemek için Luna ve Bitcoin rezervlerini boşaltarak likidite etmek durumunda kaldı. Luna Foundation Guard'ın ana şirketi Terraform Labs'in rezerv cüzdanında bulunan 42 bin 530 Bitcoin'inin hareket etmesi, yatırımcıları paniğe sürükledi. Bu da piyasada aşağı yönlü bir hareket yaşanmasına neden oldu. Bir kaç günde için Luna, yatırımcıların gözleri önünde eriyip giderken pek çok kişiyi devasa bir zarara sürükledi. Bitcoin fiyatları da bu olayla birlikte önemli seviyede düşüş yaşadı.
Lido'nun piyasa üzerindeki etkisine gelmeden önce Lido'nun faaliyet alanından bahsedelim. Lido, yazının staking bölümünde bahsettiğimiz girişimlere benzer bir şekilde, ETH staking için tasarlanmış bir koordinasyon protokolü. Şirket, stake edilen ETH'nin tokenize versiyonu stETH ile bir stake havuzu oluşturdu.
Lido'ya 1 ETH yatırdığınızda, bunun karşılığında Lido sizi 1 stETH ile ödüllendiriyor. Yatırdığınız ETH, Lido'nun seçtiği düğüm operatörleri arasından belirlenen bir doğrulayıcı (validator) ile stake edilmiş oluyordu. Böylece ETH'niz staking'den ödüller kazanırken, sizin de stETH bakiyeniz zincirdeki hareketle eşleşecek şekilde artıyor.
UST'nin USD ile algoritmik olarak eşliğinin bozulması (depeg) ve Luna çöküşü ile stETH de bu durumdan etkilenmiş oldu. Zira o dönemden bu yana Ethereum'un fiyatı yaklaşık yüzde 50 düştü. Bir bakıma zaten 10 haftadır düşüş trendinde olan ETH'nin düşüşü hızlanmış oldu.
Yatırımcıların UST krizinin ardından yaşadığı panik, piyasada stETH'nin de algoritmik olarak ETH'ye sabitlendiği (pegged) ve bu sabitliğin tıpkı Luna'da olduğu gibi bozulduğu izlenimini yarattı.
Oysa stETH, ETH'e sabitlenmiyor. Yani Lido'nun ya da stETH'in çalışması için 1:1 ETH'ye takas (trade) edilmesi gerekmiyor. stETH, stake edilen ETH talebine/likiditesine veya eksikliğine bağlı olarak piyasa fiyatından işlem görüyor.
Bu anlamda tıpkı Lido gibi likidite stake protokolü olan Binance’in BETH ve Ankr'ın AETHC protokollerine bakmakta fayda var. Lido "peg" paniğinin yaşandığı dönemde BETH en düşük seviyesinde 0.85 ETH'e, AETHC 0.80 ETH'e işlem görüyordu.
Yine de paniğe kapılan yatırımcılar, stETH'lerini satmaya başladı. Bunlardan bir kısmı da kaldıraçlı staking yapanlardı. Kaldıraçlı staking yapanların stETH'lerini satıp ETH alması ise stETH fiyatına katkı sağladı. Bu anlamda Lido, yatırımcı tarafında telaş yaratsa da; korkulan senaryoların hayata geçmediği görüldü. Bununla beraber yoğun stETH satışının bir kısmı Celsius tarafından gerçekleşti.
Merkezi finans (CeFi) şirketi olan Celsius, hemen hemen her CeFi gibi DeFi'nin getiri avantajlarından yararlanıyordu. İddialara göre Celsius, StakeHound, Badger ve Luna/UST'deki fonlarını kaybetti.
Yine iddialara göre Celsius, daha yüksek gelir elde etmek adına müşterilerinin fonlarını yield farming protokollerine yatırmıştı. Bu fonların bir kısmı Lido, bir kısmı ise bağımsız doğrulayıcılar üzerinden (validator) stake edildi. Stake edilen ETH'lerin, yazının başında da belirttiğimiz üzere yaklaşık 1.5 yıl süre boyunca likidite edilmesi mümkün değil.
Yatırımcıların stETH'lerini satmak istemesi, Celsius'u da elindeki varlıkları satmaya zorladı. Ancak Celsius'un sahip olduğu likidite, piyasadaki pozisyonundan çok daha düşüktü. Yani Celsius, satışa zorlandığı dönemde, satış için göründüğünden çok daha az varlığa sahipti.
Zira biraz önce belirttiğimiz üzere Luna'nın çöküşü Celsius'u da etkilemişti. Bu noktada Celsius'un stabilecoin sahiplerine yüksek faiz oranları teklif ettiğini hatırlatalım. İddialara göre şirket, 500 milyon dolar UST'ye sahipti.
UST dahil olmak üzere fonların kaybı ve stETH'deki düşüş ile Celsius risk yönetiminde sınıfta kaldı. Celsius müşterileri, panik içinde fonlarını geri isterken, Celsius'un bu talebi karşılayacak likiditesi bulunmuyordu. Bu nedenle şirket yayınladığı bir blog gönderisi ile çekim, transfer ve Swap işlemlerini askıya aldığını duyurdu.
Paylaşılan bilgilere göre Celsius'ta 10 milyar dolar değerinde müşteri varlığı bulunuyor. 13 Haziran tarihinde Celsius'un cüzdanlarında ise toplamda 1.5 milyar dolarlık varlık yer alıyordu. Ayrıca 400 milyon dolar Ethereum Beacon chain'de, 400 milyon dolar ise Maker protokolünde tutuluyordu. Şirket bu iki meblağı likidite etmek için harekete geçti.
Celsius düzenli olarak cüzdanlarına varlık ekliyor. Şu anda Celsius'un Bitcoin için likidite olma fiyatı yaklaşık 21 bin dolar civarından 14 bin dolara düştü. Eğer Bitcoin fiyatı 14 bin dolar seviyesine düşerse, Celsius'un likidite olma ihtimali söz konusu. Şirket likidite olmamak için yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor.
Kaynak : Webrazzi
Bu bağlamda bu hafta yaptığımız röportajlarla son bir haftada sert düşüşler yaşayan kripto para piyasasının geleceğinin nasıl şekilleneceğini sizlere aktarmaya çalıştık. Bugün ise kripto para piyasasının çöküşünün arkasındaki nedenleri ele almak istiyorum. Bunun için Luna, Lido ve Celsius projelerinin piyasa üzerindeki rolüne yakından bakmakta fayda var.
Kripto piyasasında yüksek dalgalanmaların sebebi
Öncelikle kripto para piyasasının diğer borsalara kıyasla çok daha fazla şeffaflık içerdiğini belirtelim. Yatırımcıların, alım-satım emirlerine ve cüzdan hareketlerine dair verilere kolaylıkla erişebiliyorsunuz. Bu da beraberinde geniş bir hareket alanı sağlıyor. Market yapıcı dediğimiz, milyar dolarlık işlemler gerçekleştiren kripto yatırımcılarının, belli stratejilerle hareket etmesi piyasayı derinden etkiliyor. Veriler arttıkça, bu aşağı ya da yukarı yönlü hareketler de şiddetini artırıyor.
Bir "staking" meselesi
Son zamanlarda gördüğümüz çöküşler ise güvenilir ekonomik modellerle ilerlemeyen projelerle yakından ilişkili.
Biraz başa saralım. Bitcoin'de gördüğümüz Proof of Work'un, Ethereum'da yerini Proof of Stake'e bırakmasıyla, Validator'lar, en az 32 ETH olarak sakladıkları varlıkları karşısında faizlerle ödüllendiriliyor. Ethereum'un bireysel yatırımcıları, Validator'a dönüştürmek için kullandığı faiz kurgusu, havuzlar aracılığıyla da hayata geçebiliyor.
Bu arada Stake amacıyla kullanılan ETH'leri ETH 2.0 olarak tanınan birleşmeye kadar kullanmak mümkün değil. Birleşmenin tam tarihi henüz kesinleşmiş olmasa da, 6 ay içinde Ether 2.0'a geçilmesi planlanıyor. Stake edilen ETH'lerin 1 yıl içinde kademeli olarak kullanıma açılması bekleniyor.
Bununla beraber, ETH'nin staking modeli, ekonomik modeli sarsılabilecek projeler tarafından kendi tokenlarını öne çıkarmak adına kopyalanabiliyor. Elinde bulundurduğu likiditeden ve imkanlarından çok daha yüksek faizler teklif eden bu projeler, başlangıçta yatırımcıların ilgisini çekse de uzun vadede ayakta kalamadığı gibi piyasanın dalgalanmasında kritik bir rol üstlenmiş oluyor.
Her şey Luna ile başladı
Hatırlarsanız geçtiğimiz haftalarda Bitcoin'in çöküşünü tetikleyen UST saldırısının nasıl gerçekleştiğini sizlere aktarmıştık. Benzer bir yaklaşım ile ilerleyen Luna Foundation Guard'ın stablecoin'i UST'yi, algoritmik olarak dolara endeksleyebilmek adına rezerv bulundurması gerekiyordu.
Luna Foundation Guard, UST'yi tekrar 1 dolara eşitlemek için Luna ve Bitcoin rezervlerini boşaltarak likidite etmek durumunda kaldı. Luna Foundation Guard'ın ana şirketi Terraform Labs'in rezerv cüzdanında bulunan 42 bin 530 Bitcoin'inin hareket etmesi, yatırımcıları paniğe sürükledi. Bu da piyasada aşağı yönlü bir hareket yaşanmasına neden oldu. Bir kaç günde için Luna, yatırımcıların gözleri önünde eriyip giderken pek çok kişiyi devasa bir zarara sürükledi. Bitcoin fiyatları da bu olayla birlikte önemli seviyede düşüş yaşadı.
Lido'nun yarattığı "peg" telaşı
Lido'nun piyasa üzerindeki etkisine gelmeden önce Lido'nun faaliyet alanından bahsedelim. Lido, yazının staking bölümünde bahsettiğimiz girişimlere benzer bir şekilde, ETH staking için tasarlanmış bir koordinasyon protokolü. Şirket, stake edilen ETH'nin tokenize versiyonu stETH ile bir stake havuzu oluşturdu.
Lido'ya 1 ETH yatırdığınızda, bunun karşılığında Lido sizi 1 stETH ile ödüllendiriyor. Yatırdığınız ETH, Lido'nun seçtiği düğüm operatörleri arasından belirlenen bir doğrulayıcı (validator) ile stake edilmiş oluyordu. Böylece ETH'niz staking'den ödüller kazanırken, sizin de stETH bakiyeniz zincirdeki hareketle eşleşecek şekilde artıyor.
UST'nin USD ile algoritmik olarak eşliğinin bozulması (depeg) ve Luna çöküşü ile stETH de bu durumdan etkilenmiş oldu. Zira o dönemden bu yana Ethereum'un fiyatı yaklaşık yüzde 50 düştü. Bir bakıma zaten 10 haftadır düşüş trendinde olan ETH'nin düşüşü hızlanmış oldu.
Yatırımcıların UST krizinin ardından yaşadığı panik, piyasada stETH'nin de algoritmik olarak ETH'ye sabitlendiği (pegged) ve bu sabitliğin tıpkı Luna'da olduğu gibi bozulduğu izlenimini yarattı.
Stablecoin ve likidite stake protokolü arasındaki fark
Oysa stETH, ETH'e sabitlenmiyor. Yani Lido'nun ya da stETH'in çalışması için 1:1 ETH'ye takas (trade) edilmesi gerekmiyor. stETH, stake edilen ETH talebine/likiditesine veya eksikliğine bağlı olarak piyasa fiyatından işlem görüyor.
Staked ETH issued by Lido is backed 1:1 with ETH staking deposits.
The exchange rate between stETH:ETH does not reflect the underlying backing of your staked ETH, but rather a fluctuating secondary market price.
— Lido (@LidoFinance) June 10, 2022
Bu anlamda tıpkı Lido gibi likidite stake protokolü olan Binance’in BETH ve Ankr'ın AETHC protokollerine bakmakta fayda var. Lido "peg" paniğinin yaşandığı dönemde BETH en düşük seviyesinde 0.85 ETH'e, AETHC 0.80 ETH'e işlem görüyordu.
Yine de paniğe kapılan yatırımcılar, stETH'lerini satmaya başladı. Bunlardan bir kısmı da kaldıraçlı staking yapanlardı. Kaldıraçlı staking yapanların stETH'lerini satıp ETH alması ise stETH fiyatına katkı sağladı. Bu anlamda Lido, yatırımcı tarafında telaş yaratsa da; korkulan senaryoların hayata geçmediği görüldü. Bununla beraber yoğun stETH satışının bir kısmı Celsius tarafından gerçekleşti.
Celsius neden çöktü?
Merkezi finans (CeFi) şirketi olan Celsius, hemen hemen her CeFi gibi DeFi'nin getiri avantajlarından yararlanıyordu. İddialara göre Celsius, StakeHound, Badger ve Luna/UST'deki fonlarını kaybetti.
We are first to report that #CelsiusNetwork lost at least 35,000 Ether in the Stakehound key loss debacle back in May 2021. Celsius is bagholding over 42,000 Stakehound stETH in verified wallets.Celsius Network lost at least 35,000 Ether in Stakehound key blunder@Bitfinexed @DoombergT @BennettTomlin @QTRResearch
— Dirty Bubble Media: 🌡 (@MikeBurgersburg) June 6, 2022
Yine iddialara göre Celsius, daha yüksek gelir elde etmek adına müşterilerinin fonlarını yield farming protokollerine yatırmıştı. Bu fonların bir kısmı Lido, bir kısmı ise bağımsız doğrulayıcılar üzerinden (validator) stake edildi. Stake edilen ETH'lerin, yazının başında da belirttiğimiz üzere yaklaşık 1.5 yıl süre boyunca likidite edilmesi mümkün değil.
Yatırımcıların stETH'lerini satmak istemesi, Celsius'u da elindeki varlıkları satmaya zorladı. Ancak Celsius'un sahip olduğu likidite, piyasadaki pozisyonundan çok daha düşüktü. Yani Celsius, satışa zorlandığı dönemde, satış için göründüğünden çok daha az varlığa sahipti.
Zira biraz önce belirttiğimiz üzere Luna'nın çöküşü Celsius'u da etkilemişti. Bu noktada Celsius'un stabilecoin sahiplerine yüksek faiz oranları teklif ettiğini hatırlatalım. İddialara göre şirket, 500 milyon dolar UST'ye sahipti.
UST dahil olmak üzere fonların kaybı ve stETH'deki düşüş ile Celsius risk yönetiminde sınıfta kaldı. Celsius müşterileri, panik içinde fonlarını geri isterken, Celsius'un bu talebi karşılayacak likiditesi bulunmuyordu. Bu nedenle şirket yayınladığı bir blog gönderisi ile çekim, transfer ve Swap işlemlerini askıya aldığını duyurdu.
Paylaşılan bilgilere göre Celsius'ta 10 milyar dolar değerinde müşteri varlığı bulunuyor. 13 Haziran tarihinde Celsius'un cüzdanlarında ise toplamda 1.5 milyar dolarlık varlık yer alıyordu. Ayrıca 400 milyon dolar Ethereum Beacon chain'de, 400 milyon dolar ise Maker protokolünde tutuluyordu. Şirket bu iki meblağı likidite etmek için harekete geçti.
Just bundled together the top15 wallet addresses theoretically owned by Celsius according to @lawmaster. They currently own over billion in different assets.Zapper - Your Home to Web3
— Sergio Gallardo (@sgallardo_9) June 13, 2022
Celsius düzenli olarak cüzdanlarına varlık ekliyor. Şu anda Celsius'un Bitcoin için likidite olma fiyatı yaklaşık 21 bin dolar civarından 14 bin dolara düştü. Eğer Bitcoin fiyatı 14 bin dolar seviyesine düşerse, Celsius'un likidite olma ihtimali söz konusu. Şirket likidite olmamak için yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor.
.@CelsiusNetwork is working as quickly as possible and will share information as and when it becomes appropriate. Acting in the interest of our community remains our top priority.
— Celsius (@CelsiusNetwork) June 14, 2022
Celsius has paid an additional million off of their outstanding DAI loan.
The liquidation level for their wBTC secured loan vault is now at ,000. pic.twitter.com/1CNd42sYC4
— Dylan LeClair (@DylanLeClair_) June 14, 2022
Kaynak : Webrazzi