C
Candeğer Muradoğlu
Misafir
Apple CEO’su Tim Cook, katıldığı bir programda Apple’ın giyilebilir ürünleri hakkında konuşmuş, şirketin insanlığa en büyük katkısının ne olduğu ile ilgili soruya sağlık hizmetleri olduğunu söylemiş ve sözlerine şöyle devam etmişti: "Apple Watch, ResearchKit ve CareKit ile insanların sağlık kayıtlarını iPhone'larına taşıdık. Bu, insanlar için çok önemli bir şey. Demokratikleştiriyoruz."
Apple, Mac ile kişisel bilgisayarda, sonra iPod ile müzik endüstrisinde en sonda iPhone ile birden fazla pazarı yeniden inşa etti. En son Apple Watch ile saat pazarını dönüştüren Apple'ın rakiplerinden bir farkı bulunuyor. Pazarı sadece donanım üreterek değil yazılımını da kendi üreterek ve herkese açarak yapıyor. Bu da devasa bir ekosistem yaratıyor.
Biraz daha özele inecek olursak şirket, uygulamalar ve giyilebilir ürünler ile sağlık ve sağlık hizmetlerini iş stratejisinin esas bir parçası olarak görüyor. Apple Watch’ın EKG verilerini toplamasıyla sağlık alanına giren şirketin ana kaynağı iPhone ve Apple Watch... Bu cihazlar, uygulamalar sayesinde kullanıcıların adım sayısı, kalp atış hızı, bekleme saatleri, egzersiz türleri ve süreleri gibi verileri topluyor. Yani Apple, sağlık alanına geliştirdiği ve ürettiği cihazlarla değil, bu ürünler için tasarladığı uygulamalarla girmiş oldu.
Worldwide Developers Conference 2014'teki konferansında iOS 8 ve iOS 9 için açıkladığı Apple Health (Apple Sağlık), sağlık uygulamasını tanıttı. Böylece kullancıların biyokimya ve fizyolojisini tıbbi ve genel spor amaçla doğrudan izlemeye ve analiz etmeye başladı. Bu uygulamada dört ana kategori var. Bunlar arasında aktivite, uyku, farkındalık ve beslenme bulunduğunu ekleyelim.
Mart 2015'te Sağlık kütüphanesi HealthKit'i geliştiricilere yani sağlık kayıt API’sini üçüncü taraflara açtı. Bu, hastaların kullandığı ürünlerdeki verilere giriş, sağlık kaydı verilerini temin etme ve sonra da seçtikleri uygulamalara veri erişimini sağladı. Böylece iPhone, tıbbi araştırmalar için güçlü bir araca dönüşmüştü. Bir yandan da araştırma enstitüleri için ise ResearchKit’i kullanarak astım, meme kanseri, kalp ve damar hastalıkları, diyabet ve Parkinson üzerine uygulamalar geliştirmişti.
Bir sene sonra Apple Watch Series 1 tanıtıldı. Bu noktadan itibaren akıllı saatler artık kullanıcılar için sadece lüks bir ürün olmak yerine sağlık ve fitness aktivitelerini verimli bir şekilde takip edebilecekleri bir platforma dönüştü. 2016'da Watch Series 2'ye 2016 yılında regli döngüsünü takip edebilmek ve anormal kalp atışlarını tespit edebilmek gibi özellikler eklendi. Aynı yıl hasta bakımı üzerine yoğunlaşan açık kaynak platformu CareKit'i tanıttı. Apple COO'su Jeff Williams bununla astaların bakımında daha aktif bir rol almaları için uzmanların ve hasta yakınlarının elini güçlendirmeyi amaçladıklarını açıklamıştı. Bu, Sage Bionetworks ve Rochester Üniversitesi, mPower ResearchKit araştırmasında kullanıldı.
Eylül 2017'de Apple, Apple Watch Series 3'ü tanıttı. 2017'nin dördüncü çeyreğinde Seri 3'ün piyasaya sürülmesinden sonra Apple, 8 milyon akıllı saat sattı. Watch Series 4 ise 2018'de piyasaya sürüldü. Bunun peşine elektrokardiyogram adı verilen daha gelişmiş bir kalp izleme teknolojisini piyasaya sundu. Bu, ABD Gıda ve İlaç İdaresi'nden onay aldı ve tıbbi cihaz olarak kullanıldı. Bir taraftan bu aslında saatin bir fitness cihazından daha fazla olduğu algılandı.
Ardı ardına piyasaya sunduğu akıllı saatlerden sonra Apple, 2019'da sağlık konusunda çığır açıcı üç çalışmayı duyurdu. Apple önde gelen sağlık kurumları ile işbirliği içinde işitme, kadın sağlığı, hareketlilik ve kalp sağlığını araştırmaya başladı. Ayrıca Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Fakültesi ve Ulusal Çevre Sağlığı Bilimleri Enstitüsü (NIH’s) işbirliğiyle, regl döngülerine ve jinekolojik durumlara odaklanan ilk uzun vadeli çalışmayı başlattı. Bu çalışmayla polikistik over sendromu (PCOS), infertilite, osteoporoz, gebelik ve menopoza geçiş dönemi gibi durumların incelenmesi ve risk değerlendirmesi için bilgi sağladı.
Bir taraftan Apple sağlık sektörü için sürekli vites artırmaya devam ederken, dünyayı sarsan pandemi ortaya çıktı. Devletler ve sağlık yetkilileri Covid-19 salgınına çözüm üretmek, insanları korumak ve toplumu tekrar işler hale getirmek için iş birliği yapmaya başladı. Google ve Apple da devletlerin ve sağlık kuruluşlarının virüsün yayılmasını azaltmasına yardımcı olmak için bir araya geldi.
Ayrıca dünya genelinde salgınını yavaşlatmak için yapılan etkili çalışmalara destek olmak amacıyla Apple Harita uygulamasındaki hareket verilerine ilişkin eğilimleri sunan bir araç yayınladı. Bu hareket verileri yerel yönetimlere ve sağlık yetkililerine yararlı analizler sunuyor. Bu uygulama, araç veya toplu taşıma kullanan ve yürüyen insanların yoğunluğundaki değişimleri göstererek, uygulanacak yeni politikaların temelini oluşturdu.
Pandemi devam ederken şirket, Eylül 2020'de Watch Series 6 ve Watch SE'yi piyasaya sürüldü. Bu gelişmenin ardından Apple Watch kullanan sayısı 100 milyon sınırını geçti ve 2020'de 30 milyon yeni kullanıcı daha eklendi. Bu rakamın 2015-2017 toplamına eşit olduğuna söyleyelim. Şirket bunun hemen ardından Apple Watch için üretilen ilk fitness deneyimi Fitness+ uygulamasını paylaştı. Uygulama, Apple Watch’un elde ettiği ölçümleri akıllı bir şekilde birleştirerek doğrudan kullanıcıların iPhone, iPad veya Apple TV ekranında görselleştiriyor ve türünün ilk kişiselleştirilmiş antrenman deneyimini sunuyor.
Halk sağlığıyla ilgili çalışmalara önem veren Apple, Mart 2021'de menstrüel semptomlarla ilgili tabuları ortadan kaldırmaya yardımcı olmak için Kadın Sağlığı Araştırması’na başladı. Harvard T.H. Chan School of Public Health bünyesinde yürütülen proje, Research uygulamasının inovatif metodolojisiyle elde ettiği verilerle yayınladığı ön araştırma güncellemesi ile kadınlara ve menstrüel semptomlarına ilişkin bilimsel analizlere öncülük etmeye başladı. Çeşitli yaş ve ırklardaki 10 bin Amerikalı katılımcıdan elde edilen verileri içeren güncelleme, büyük ölçekli ve uzun vadeli menstrüasyon araştırmalarının kadın sağlığıyla ilgili bilimsel gelişmeleri nasıl kolaylaştıracağını ve menstrüasyonla ilgili tabuları ortadan kaldırmaya nasıl yardımcı olabileceğini ortaya koydu.
Bütün bu gelişmeler devam ederken geçen günlerde Apple’ın sağlık alanındaki çalışmaları ile ilgili yeni bir haber gündeme düştü. Buna göre 2016 yılında sağlık teknolojileri konusunda çalışmalar yapmak için “Casper” kod adına sahip olan yeni bir proje başlattığı gün yüzüne çıktı.
Apple’ın Casper projesi kapsamında ise 3 nokta var. Bunlar ise kendi sağlık kliniklerini açması, sağlık teknolojileri alanında daha aktif olması, Apple'ın bu kliniklerde çalışacak doktorları ekibine katması var. Bilgilere göre Apple bu proje üzerine çalışmaya devam ettiğini söyledi. Lakin projede yer alan önemli isimlerin şirketten ayrılmasıyla işin durma noktasına geldiğini belirtti.
Tim Cook, şirketin insanlığa en büyük katkısının sağlıkta olacağına inanıyor olsa da Apple, odağını iyi bildiği şey olan donanıma kaydırınca proje sekteye uğradı. Bu yüzden Pandemiden önce şirketin 313 milyar dolara varan olası ek gelirle tüketici sağlığında lider olabileceğini tahmin eden yatırım bankası Morgan Stanley haklı çıkabilir. Ancak şirketin Samsung, Fitbit, Fossil, Garmin gibi rakiplerle karşı karşıya olduğunu da gözden kaçırmamak gerekiyor.
Kaynak : Webrazzi
Apple, Mac ile kişisel bilgisayarda, sonra iPod ile müzik endüstrisinde en sonda iPhone ile birden fazla pazarı yeniden inşa etti. En son Apple Watch ile saat pazarını dönüştüren Apple'ın rakiplerinden bir farkı bulunuyor. Pazarı sadece donanım üreterek değil yazılımını da kendi üreterek ve herkese açarak yapıyor. Bu da devasa bir ekosistem yaratıyor.
Biraz daha özele inecek olursak şirket, uygulamalar ve giyilebilir ürünler ile sağlık ve sağlık hizmetlerini iş stratejisinin esas bir parçası olarak görüyor. Apple Watch’ın EKG verilerini toplamasıyla sağlık alanına giren şirketin ana kaynağı iPhone ve Apple Watch... Bu cihazlar, uygulamalar sayesinde kullanıcıların adım sayısı, kalp atış hızı, bekleme saatleri, egzersiz türleri ve süreleri gibi verileri topluyor. Yani Apple, sağlık alanına geliştirdiği ve ürettiği cihazlarla değil, bu ürünler için tasarladığı uygulamalarla girmiş oldu.
Apple Health, HealthKit, CareKit...
Worldwide Developers Conference 2014'teki konferansında iOS 8 ve iOS 9 için açıkladığı Apple Health (Apple Sağlık), sağlık uygulamasını tanıttı. Böylece kullancıların biyokimya ve fizyolojisini tıbbi ve genel spor amaçla doğrudan izlemeye ve analiz etmeye başladı. Bu uygulamada dört ana kategori var. Bunlar arasında aktivite, uyku, farkındalık ve beslenme bulunduğunu ekleyelim.
Mart 2015'te Sağlık kütüphanesi HealthKit'i geliştiricilere yani sağlık kayıt API’sini üçüncü taraflara açtı. Bu, hastaların kullandığı ürünlerdeki verilere giriş, sağlık kaydı verilerini temin etme ve sonra da seçtikleri uygulamalara veri erişimini sağladı. Böylece iPhone, tıbbi araştırmalar için güçlü bir araca dönüşmüştü. Bir yandan da araştırma enstitüleri için ise ResearchKit’i kullanarak astım, meme kanseri, kalp ve damar hastalıkları, diyabet ve Parkinson üzerine uygulamalar geliştirmişti.
Bir sene sonra Apple Watch Series 1 tanıtıldı. Bu noktadan itibaren akıllı saatler artık kullanıcılar için sadece lüks bir ürün olmak yerine sağlık ve fitness aktivitelerini verimli bir şekilde takip edebilecekleri bir platforma dönüştü. 2016'da Watch Series 2'ye 2016 yılında regli döngüsünü takip edebilmek ve anormal kalp atışlarını tespit edebilmek gibi özellikler eklendi. Aynı yıl hasta bakımı üzerine yoğunlaşan açık kaynak platformu CareKit'i tanıttı. Apple COO'su Jeff Williams bununla astaların bakımında daha aktif bir rol almaları için uzmanların ve hasta yakınlarının elini güçlendirmeyi amaçladıklarını açıklamıştı. Bu, Sage Bionetworks ve Rochester Üniversitesi, mPower ResearchKit araştırmasında kullanıldı.
Eylül 2017'de Apple, Apple Watch Series 3'ü tanıttı. 2017'nin dördüncü çeyreğinde Seri 3'ün piyasaya sürülmesinden sonra Apple, 8 milyon akıllı saat sattı. Watch Series 4 ise 2018'de piyasaya sürüldü. Bunun peşine elektrokardiyogram adı verilen daha gelişmiş bir kalp izleme teknolojisini piyasaya sundu. Bu, ABD Gıda ve İlaç İdaresi'nden onay aldı ve tıbbi cihaz olarak kullanıldı. Bir taraftan bu aslında saatin bir fitness cihazından daha fazla olduğu algılandı.
Ardı ardına piyasaya sunduğu akıllı saatlerden sonra Apple, 2019'da sağlık konusunda çığır açıcı üç çalışmayı duyurdu. Apple önde gelen sağlık kurumları ile işbirliği içinde işitme, kadın sağlığı, hareketlilik ve kalp sağlığını araştırmaya başladı. Ayrıca Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Fakültesi ve Ulusal Çevre Sağlığı Bilimleri Enstitüsü (NIH’s) işbirliğiyle, regl döngülerine ve jinekolojik durumlara odaklanan ilk uzun vadeli çalışmayı başlattı. Bu çalışmayla polikistik over sendromu (PCOS), infertilite, osteoporoz, gebelik ve menopoza geçiş dönemi gibi durumların incelenmesi ve risk değerlendirmesi için bilgi sağladı.
Pandemi şirketin gündemine girdi
Bir taraftan Apple sağlık sektörü için sürekli vites artırmaya devam ederken, dünyayı sarsan pandemi ortaya çıktı. Devletler ve sağlık yetkilileri Covid-19 salgınına çözüm üretmek, insanları korumak ve toplumu tekrar işler hale getirmek için iş birliği yapmaya başladı. Google ve Apple da devletlerin ve sağlık kuruluşlarının virüsün yayılmasını azaltmasına yardımcı olmak için bir araya geldi.
Ayrıca dünya genelinde salgınını yavaşlatmak için yapılan etkili çalışmalara destek olmak amacıyla Apple Harita uygulamasındaki hareket verilerine ilişkin eğilimleri sunan bir araç yayınladı. Bu hareket verileri yerel yönetimlere ve sağlık yetkililerine yararlı analizler sunuyor. Bu uygulama, araç veya toplu taşıma kullanan ve yürüyen insanların yoğunluğundaki değişimleri göstererek, uygulanacak yeni politikaların temelini oluşturdu.
Pandemi devam ederken şirket, Eylül 2020'de Watch Series 6 ve Watch SE'yi piyasaya sürüldü. Bu gelişmenin ardından Apple Watch kullanan sayısı 100 milyon sınırını geçti ve 2020'de 30 milyon yeni kullanıcı daha eklendi. Bu rakamın 2015-2017 toplamına eşit olduğuna söyleyelim. Şirket bunun hemen ardından Apple Watch için üretilen ilk fitness deneyimi Fitness+ uygulamasını paylaştı. Uygulama, Apple Watch’un elde ettiği ölçümleri akıllı bir şekilde birleştirerek doğrudan kullanıcıların iPhone, iPad veya Apple TV ekranında görselleştiriyor ve türünün ilk kişiselleştirilmiş antrenman deneyimini sunuyor.
Halk sağlığıyla ilgili çalışmalara önem veren Apple, Mart 2021'de menstrüel semptomlarla ilgili tabuları ortadan kaldırmaya yardımcı olmak için Kadın Sağlığı Araştırması’na başladı. Harvard T.H. Chan School of Public Health bünyesinde yürütülen proje, Research uygulamasının inovatif metodolojisiyle elde ettiği verilerle yayınladığı ön araştırma güncellemesi ile kadınlara ve menstrüel semptomlarına ilişkin bilimsel analizlere öncülük etmeye başladı. Çeşitli yaş ve ırklardaki 10 bin Amerikalı katılımcıdan elde edilen verileri içeren güncelleme, büyük ölçekli ve uzun vadeli menstrüasyon araştırmalarının kadın sağlığıyla ilgili bilimsel gelişmeleri nasıl kolaylaştıracağını ve menstrüasyonla ilgili tabuları ortadan kaldırmaya nasıl yardımcı olabileceğini ortaya koydu.
Apple Watch'tan ötesi Apple'ın kendi sağlık klinikleri
Bütün bu gelişmeler devam ederken geçen günlerde Apple’ın sağlık alanındaki çalışmaları ile ilgili yeni bir haber gündeme düştü. Buna göre 2016 yılında sağlık teknolojileri konusunda çalışmalar yapmak için “Casper” kod adına sahip olan yeni bir proje başlattığı gün yüzüne çıktı.
Apple’ın Casper projesi kapsamında ise 3 nokta var. Bunlar ise kendi sağlık kliniklerini açması, sağlık teknolojileri alanında daha aktif olması, Apple'ın bu kliniklerde çalışacak doktorları ekibine katması var. Bilgilere göre Apple bu proje üzerine çalışmaya devam ettiğini söyledi. Lakin projede yer alan önemli isimlerin şirketten ayrılmasıyla işin durma noktasına geldiğini belirtti.
Tim Cook, şirketin insanlığa en büyük katkısının sağlıkta olacağına inanıyor olsa da Apple, odağını iyi bildiği şey olan donanıma kaydırınca proje sekteye uğradı. Bu yüzden Pandemiden önce şirketin 313 milyar dolara varan olası ek gelirle tüketici sağlığında lider olabileceğini tahmin eden yatırım bankası Morgan Stanley haklı çıkabilir. Ancak şirketin Samsung, Fitbit, Fossil, Garmin gibi rakiplerle karşı karşıya olduğunu da gözden kaçırmamak gerekiyor.
Kaynak : Webrazzi